Nilüferce

Pazartesi, Mart 27, 2006

Gülümseyin

Yeni bir haftaya başlarken herkese günaydın....

Pazartesi sabahı yeni bir haftaya başlarken yüzümüzde bir tebessüm oluşturabilmek için Ömer'in şirinlik fotoğrafını yayınladım.Ömer'in şirinlik anlayışı.Bu pozu yakalamak için oldukça mücadele verdim.Biraz inatçı bir çocuk ama sonunda istediğim kareyi yakaladım :-))
posted by Nilüfer at 7:07 ÖÖ 9 comments

Pazartesi, Mart 20, 2006

Güzellik




Güzellik bakan gözdeymiş.Niyetmiş herşeyi güzelleştiren,olmazları olduran.Sevgi,açılmayacak sanılan,üzerine kilit vurulan tüm kapıların anahtarıymış,tam da ümitsizliğe düşmeye ramak kala doğuruverirmiş güneşi üzerimize Yaradan;parlak ve sıcak...
( İkbal Gürpınar'ın Günaydın Gece adlı kitabından bir bölüm )
posted by Nilüfer at 10:03 ÖS 8 comments

Cumartesi, Mart 18, 2006

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ANISINA

Suat Tekin'in Çalışması


Vatanı için canını veren tüm ŞEHİTLERİMİZİ saygıyla anıyoruz. İnşallah onların bizlere emanet ettiği bu vatanı,en güzel şekilde koruyup bu toprakların her parçasında onların kanı olduğunu,onların bu vatanın bağımsızlığı için yürüttüğü mücadeleyi asla unutmayız.RUHLARI ŞAD OLSUN.
posted by Nilüfer at 4:37 ÖS 4 comments

Salı, Mart 14, 2006

Günaydın Gece - 2


Günaydın Gece'nin 2.şekli.Suat Bey bu fotoğrafla Ümit Yaşar Oğuzcan'ın Son Mektup adlı şiirini yapmış olduğu güzel kaligrafi çalışmasıyla bütünleştirmiştir.Teşekkürler...
posted by Nilüfer at 11:40 ÖS 6 comments

Günaydın Gece


Neden Günaydın Gece diyeceksiniz,belkide demeyeceksiniz :-))
Saat 23:16 ve aslında bu ismin kaynağı İkbal Gürpınar'ın Günaydın Gece adlı eseri.Bu saatte bu fotoğrafa bu isim güzel olur diye düşündüm....
posted by Nilüfer at 11:16 ÖS 3 comments

Cuma, Mart 10, 2006

08.03.2006 Tarihinden Bir Görüntü


Mart ayındaki son kar görüntüleri ( 08.03.2006 ) .Bu fotoğrafı çekerken otobüs geldi eh işe gitme zorunluluğu olduğu için sadece tek fotoğraf çekebildim.Bir yandan Çiğdemin sesi Nilüfer hadi....Otobüs şöförüne bir saniye bekler misiniz bir fotoğraf daha çekeceğim deseydim ne olurdu acaba ?Millet sabah sabah gözlerini açamazken ben durup fotoğraf çekiyorum :-)))
posted by Nilüfer at 10:32 ÖS 11 comments

Suat Tekin Tarafından Hazırlanan Hali

Bu fotoğrafı 2.kez yayınlıyorum.Bu fotoğraf, sözün Suat Tekin Bey'in kaleminden çıkmış hali.Teşekkürler Suat Bey.Kendi sayfanızda yayınlamanızda beni mutlu eder.
Aslında bu fotoğraf en üstte olması gerekiyor ( fotoğrafın 2.hali bu ) ancak blogtan kaynaklanan bir sorun galiba.Sayfaya aktardığımda 2.sırada bu fotoğrafı veriyor.
posted by Nilüfer at 12:58 ÖS 3 comments

Çarşamba, Mart 08, 2006

Dünya Kadınlar Günü



Suat Tekin'in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırlamış olduğu kaligrafi çalışması.
posted by Nilüfer at 7:30 ÖÖ 4 comments

Pazar, Mart 05, 2006

Aşure



Sabah bloğumu ziyaret edenlerden güzel bir pazar mesajı istemiştim.Sağolsun Handan ve Secret mesaj bırakmışlar.Bugünkü aşure ziyafeti harikaydı.Benim becerikli arkadaşım aşurenin yanında bizlere halujda ( çerkez yemeği ) yaptı.Harika bir pazardı.Çok sağol Çiğdem.

Aslında bu akşam seçtiğim konu 29.11.2005 tarihinde Ebele-Sobele-Körebe başlıklı yazısıyla beni sobeleyen Erdemselvi'nin sorularını yanıtlamak.Erdem biliyorum üzerinden aylarrrr geçti.Artık aylarrrr değil sene geçti aslında.Hakkını helal et kardeş.Şu ana kadar sobelenip yazmadığım 4 oyun var.Önce Erdem,sonra Handan,Meral ve Secret.Üstteki 5 aşure dolu tabağı sizlere veriyorum afiyet olsun.Artık 5.tabağıda kim isterse.Affedildim değilmi arkadaşlar.Hepinizin oyunlarına geçte olsa cevap vereceğim.Önce Erdem sobelemişti onun oyunundan başlayacağım.
OYUNA BAŞLAYALIM
1. En son hangi şiiri ezberlediniz?
Aslında şiiri sevmezdim ancak bir arkadaşımın sayesinde şiire ilgi duymaya başladım.Çok sağol arkadaş.Eğer vakit bulursam Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Dağ Rüzgarları şiirini ezberleyeceğim.

2. En son hangi kitabı alıp arkadaşınıza hediye ettiniz?

Hatırlamıyorum.

3. En son ne zaman bilye oynadınız?
Genelde evde bilyelerle 5 taş oynardık.Ayrıca bilyeleri bir sıra halinde uzağa dizip ,dizdiğimiz bilyeleri vurmaya çalışırdık.Eh bu da çocukluk zamanındaydı.Ama fark etmez şimdi bile bilyelerle 5 taş oynayabilirim :-))

4. En son yatmadan önce ne dua ettiniz?
Yatmadan önce Ayetel Kürsi,Nas,Fatiha,İhlas,Allahümme Salli,Allahümme Barik sürelerini okurum .Bu sırada uykuya dalıyorum zaten.Genellikle Perşembe akşamları tüm sevdiklerim için tek tek kalplerindeki istedikleri dileklerin gerçekleşmesi için dua ederim.Ama akşamları kafamı yastığa koyduğumda sadece sureleri okuyabiliyorum açıkçası sonra bir bakıyorum dalıp gitmişim :-)

5. Sevdiğiniz arkadaşlarınıza en son ne zaman sevdiğinizi söylediniz?
Biraz yapımdan kaynaklanan bir olay galiba.Direkt arkadaşlarıma seni çok seviyorum arkadaşım diye çok fazla söyleyemem.Ama Çiğdemim bunu bana daha çok söyler.O bana seni çok seviyorum arkadaşım dediğinde ona sarılmam sevgimin en iyi göstergesidir.Cuma günü çok sevdiğim arkadaşlarımdan Meralle eski günlerimizden bahsederken çok duygulandım,gözlerim doldu,nerdeyse ağlayacaktım ( gözyaşlarım geldi ama engelledim onları ).Arkadaşlarım yönünden çok şanslıyım ve bunun için Allah’a her zaman şükrederim.Sizleri çok seviyorum arkadaşlarım Meral,Çiğdem ,İlknur ve diğerleri.Bu dostluğumuzun ömür boyu sürmesi dileğiyle.Meral ve diğerleri için : Hepimiz farklı illerdede olsak gönüllerimiz daima bir ve içimizdeki sevgide asla ve asla eksilmeyecek.Bizim dostluklarımız ebedi arkadaşlar..... ( Çiğdem seni katmadım sen yanımdasın zaten :-))
posted by Nilüfer at 10:19 ÖS 6 comments

Günaydınnnnnnnnn



Bu güzel,güneşli pazar sabahında herkese günaydınnnn :-)))

Suat Tekin'in hazırlamış olduğu,çok güzel ve güne yeni başlayacaklar için pozitif enerji verebilecek bir sözle Pazar gününe merhaba dedim.Haydi bugün bu sayfayı ziyaret edenler güzel bir hafta sonu mesajı bıraksınlar.Yarın işe gidecekler için iyi bir moral olur :-))) .Pazar'ın ardından Pazartesi günü pek çekilmiyor. Bugün arkadaşım Çiğdemin yapmış olduğu aşureleri afiyetle yiyeceğiz.1 tabak sizede gönderirim maalesef fotoğraflarla tabiki.Akşama inşallah o güzel aşure tabağını yayınlarım umarım.

Çiğdemin eşi Emin'den fırsat kalıp bilgisayar başına oturursam tabi ki ..... ( Bu akşam onların misafiriyim )

posted by Nilüfer at 8:30 ÖÖ 5 comments

Perşembe, Mart 02, 2006

Sevginin Gücü



SEVGİNİN GÜCÜ


Mavisi yeşiline karışmış, uzun uzun ağaçların

gölgelerini cömertçe sunduğu, türlü türlü böceklerin,

çiçeklerin yaşadığı, insanoğlunun pek az uğradığı

ormanlardan birinde güzel bir göl vardı.

Suyu berrak mı berrak, serin mi serin... Gölün kıyısında


hayat bulmuş boynu bükük papatya, yanıbaşında

o eşsiz büyülü suyun içinde açmış olan, en az kendi

kadar yalnız görünen nilüfer çiçeğine sevdalanmıştı.

Onun görkemli görüntüsünü, saf, masum,

asaletli halini hayranlıkla seyrediyordu her gün.


Nilüfer çiçeği de kayıtsız değildi sevgili

papatyasına karşın. Birbirlerine sevgiyle bakıyorlar,

şarkılar söylüyorlardı birlikte. Yalnızlıklarını

unutuyorlardı şu koskoca orman içinde...


Tanrım, diyordu papatya içinden kimi kez.

Bu güzelliğin yanında benim yerim nedir ki?

O suyun içinde yaşar bense toprakta...

Elimi uzatsam tutamam bile onu... Oysa

öylesine istiyorum ki onun yanında olmayı...



- Ey güzel çiçeğim, ey benim nilüferim

seviyorum seni... Lâkin öylesine çaresizim ki...

Sana nasıl ulaşacağımı bile bilmiyorum...

Evet, orada olduğunu bilmek, sesini duymak,

güzelliğini görmek bile yetiyor bana ama

istiyorum ki elini tutayım, güzelliğine dokunayım.

Gel gör ki ben bir papatyayım, sen ise bir nilüfer...


Ayrı dünyalarda yaşayan iki ayrı çiçek...


Nilüfer, karşılıksız bırakmadı papatyanın sözlerini:

- Papatyaların en tatlısı, kemandan çıkan müzik aynı

ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır. Sen başkasın,

ben başkayım, sen ordasın, ben buradayım diye yerinme.

Gönül sesine kulak ver yalnız... Bir şeyi istiyorsan

yürekten iste....Sevgi, aşk, ne büründüğün kıyafeti,

ne makamı, ne mesafeleri ne de başka bir şeyi dinler...


Onun fermanı okunmaya başladımı her şey susar.

Her şey çaresiz kalır... Sevgi söz konusu olduğunda

kişi kendi dışındaki güçlerin insafına kalmaz.

Çünkü; kendisi de güçlü bir varlık haline gelir.

Ruhunun derinliklerinden gelen bu ezgi güçlenmeye

başladıkça kayıtsız kalamaz buna tüm evren...

Sen ki benim güzelliğime, aşkınla güzellik katmakta,

yalnızlığımı örtbas etmektesin. Benim ve kendinin

varolduğumu ispatlamaktasın dünyaya.



Şimdi kapat gözlerini sımsıkı...

Sıyrıl tüm düşüncelerinden...

Yalnızca ama yalnızca beni düşle...

Yanımda olduğunu, gölün sularında

elimi tuttuğunu hayal et... İste beni...

Göreceksin ki sevginin aşamayacağı engel yoktur!


Papatya, nilüferin dediğini yaptı. Yalnızca ama

yalnızca onun hayalini doldurdu tüm benliğine.

Kendini güzeller güzeli çiçeğinin

yanında farzetti. İstedi... İstedi...


- Aç gözlerini!, dedi nilüfer.

Papatya şaşkınlık içindeydi gözlerini açtığında.

Sevgili çiçeğinin yanında,

gölün suları içinde bir nilüfer çiçeğiydi artık o da...


Sevmek...

İstemek...

Hayal etmek...

İnanmak...


Olmayacak şey yoktur!

Eğer ki; bu duygulara sahipseniz...

( Balca sitesinden alınmıştır.)

Sevginin aşamayacağı hiç bir engel yoktur değil mi?Karşımıza çıkan engelleri aşmak imkansız gözükse bile.Ne dersiniz ? ...




posted by Nilüfer at 10:32 ÖS 4 comments