Nilüferce

Pazar, Ocak 29, 2006

Suat Tekin'den




Söz ne kadar anlamlı.Bazen çok sevdiğimiz değer verdiğimiz insanları hiç hak etmedikleri halde öyle kırıyor,incitiyoruz ki...Geriye dönüp baktığımızda büyük pişmanlık duyuyoruz ve bir daha o kırılan kalbi tamir edemeyeceğimizi çok iyi anlıyoruz. Sonra çok üzülüyoruz ama son pişmanlığın fayda etmeyeceğinide öğreniyoruz.
posted by Nilüfer at 9:28 ÖÖ

2 Comments:

...hiç kimse bilerek ya da isteyerek karşısındaki kimseyi incitmiyor.

İnsan kendisini yaşamak adına, mutlu olabileceği şekilde davranma gayesinde ise onun bu hali eleştirilemez. Başkaları inciniyor, kırılıyor diye düşünerek onların istediği gibi davranmam. Eğer öyle olursa bu sefer de üzülen ben olurum.

İsdisnalar olmalı tabi, yerine göre kendi değerlerimizden ölçülü olmak kaydıyla ödün verebiliriz.

Böyle bir yaklaşım karşımızdaki insanın huzurundan ve mutluluğundan haz duymamızı da sağlayacaktır...

Zamanında çevremdeki insanların düşüncelerine çok değer verirdim; hakkımdaki olumsuz eleştirileri kaldıramaz üzülürdüm, dertlenirdim.

Şimdilerde ise, o kimselerin beni incitmek için o şekilde davranmadıklarının farkına vardım.

Ortada kasıt yoksa ben niye boş yere üzüleyim ki...

5:44 ÖÖ  

Selam
Bazen sizin dediğinzi gibi insanlar tarafından kırılabiliyor veya onları kırabiliyoruz.Çok küçük sebeplerden çok uzun süren arkadaşlıklar bozulabiliyor ne yazıkki. Hele bu zamanda insanların ben duygusunun geliştiği, kimsenin kimseyi dinlemediği bi ortamda insan yapacağı davranışı 2 kere gözden geçirmeli bence. Birde kırılganlık katsayımızı biraz azaltmamız gerek. Herşeye üzülmekde ümitsizliğe sevk edebilir.
Allah muhafaza...

6:36 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home