Nilüferce
Pazartesi, Mart 27, 2006
Gülümseyin
Pazartesi sabahı yeni bir haftaya başlarken yüzümüzde bir tebessüm oluşturabilmek için Ömer'in şirinlik fotoğrafını yayınladım.Ömer'in şirinlik anlayışı.Bu pozu yakalamak için oldukça mücadele verdim.Biraz inatçı bir çocuk ama sonunda istediğim kareyi yakaladım :-))
Pazartesi, Mart 20, 2006
Güzellik

Cumartesi, Mart 18, 2006
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ANISINA

Salı, Mart 14, 2006
Günaydın Gece - 2

Günaydın Gece'nin 2.şekli.Suat Bey bu fotoğrafla Ümit Yaşar Oğuzcan'ın Son Mektup adlı şiirini yapmış olduğu güzel kaligrafi çalışmasıyla bütünleştirmiştir.Teşekkürler...
Günaydın Gece

Neden Günaydın Gece diyeceksiniz,belkide demeyeceksiniz :-))
Saat 23:16 ve aslında bu ismin kaynağı İkbal Gürpınar'ın Günaydın Gece adlı eseri.Bu saatte bu fotoğrafa bu isim güzel olur diye düşündüm....
Cuma, Mart 10, 2006
08.03.2006 Tarihinden Bir Görüntü

Suat Tekin Tarafından Hazırlanan Hali
Çarşamba, Mart 08, 2006
Dünya Kadınlar Günü
Pazar, Mart 05, 2006
Aşure


Sabah bloğumu ziyaret edenlerden güzel bir pazar mesajı istemiştim.Sağolsun Handan ve Secret mesaj bırakmışlar.Bugünkü aşure ziyafeti harikaydı.Benim becerikli arkadaşım aşurenin yanında bizlere halujda ( çerkez yemeği ) yaptı.Harika bir pazardı.Çok sağol Çiğdem.
Aslında bu akşam seçtiğim konu 29.11.2005 tarihinde Ebele-Sobele-Körebe başlıklı yazısıyla beni sobeleyen Erdemselvi'nin sorularını yanıtlamak.Erdem biliyorum üzerinden aylarrrr geçti.Artık aylarrrr değil sene geçti aslında.Hakkını helal et kardeş.Şu ana kadar sobelenip yazmadığım 4 oyun var.Önce Erdem,sonra Handan,Meral ve Secret.Üstteki 5 aşure dolu tabağı sizlere veriyorum afiyet olsun.Artık 5.tabağıda kim isterse.Affedildim değilmi arkadaşlar.Hepinizin oyunlarına geçte olsa cevap vereceğim.Önce Erdem sobelemişti onun oyunundan başlayacağım.
Aslında şiiri sevmezdim ancak bir arkadaşımın sayesinde şiire ilgi duymaya başladım.Çok sağol arkadaş.Eğer vakit bulursam Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Dağ Rüzgarları şiirini ezberleyeceğim.
2. En son hangi kitabı alıp arkadaşınıza hediye ettiniz?
Hatırlamıyorum.
3. En son ne zaman bilye oynadınız?
Genelde evde bilyelerle 5 taş oynardık.Ayrıca bilyeleri bir sıra halinde uzağa dizip ,dizdiğimiz bilyeleri vurmaya çalışırdık.Eh bu da çocukluk zamanındaydı.Ama fark etmez şimdi bile bilyelerle 5 taş oynayabilirim :-))
4. En son yatmadan önce ne dua ettiniz?
Yatmadan önce Ayetel Kürsi,Nas,Fatiha,İhlas,Allahümme Salli,Allahümme Barik sürelerini okurum .Bu sırada uykuya dalıyorum zaten.Genellikle Perşembe akşamları tüm sevdiklerim için tek tek kalplerindeki istedikleri dileklerin gerçekleşmesi için dua ederim.Ama akşamları kafamı yastığa koyduğumda sadece sureleri okuyabiliyorum açıkçası sonra bir bakıyorum dalıp gitmişim :-)
5. Sevdiğiniz arkadaşlarınıza en son ne zaman sevdiğinizi söylediniz?
Günaydınnnnnnnnn

Bu güzel,güneşli pazar sabahında herkese günaydınnnn :-)))
Suat Tekin'in hazırlamış olduğu,çok güzel ve güne yeni başlayacaklar için pozitif enerji verebilecek bir sözle Pazar gününe merhaba dedim.Haydi bugün bu sayfayı ziyaret edenler güzel bir hafta sonu mesajı bıraksınlar.Yarın işe gidecekler için iyi bir moral olur :-))) .Pazar'ın ardından Pazartesi günü pek çekilmiyor. Bugün arkadaşım Çiğdemin yapmış olduğu aşureleri afiyetle yiyeceğiz.1 tabak sizede gönderirim maalesef fotoğraflarla tabiki.Akşama inşallah o güzel aşure tabağını yayınlarım umarım.
Çiğdemin eşi Emin'den fırsat kalıp bilgisayar başına oturursam tabi ki ..... ( Bu akşam onların misafiriyim )
Perşembe, Mart 02, 2006
Sevginin Gücü

SEVGİNİN GÜCÜ
Mavisi yeşiline karışmış, uzun uzun ağaçların
gölgelerini cömertçe sunduğu, türlü türlü böceklerin,
çiçeklerin yaşadığı, insanoğlunun pek az uğradığı
ormanlardan birinde güzel bir göl vardı.
Suyu berrak mı berrak, serin mi serin... Gölün kıyısında
hayat bulmuş boynu bükük papatya, yanıbaşında
o eşsiz büyülü suyun içinde açmış olan, en az kendi
kadar yalnız görünen nilüfer çiçeğine sevdalanmıştı.
Onun görkemli görüntüsünü, saf, masum,
asaletli halini hayranlıkla seyrediyordu her gün.
Nilüfer çiçeği de kayıtsız değildi sevgili
papatyasına karşın. Birbirlerine sevgiyle bakıyorlar,
şarkılar söylüyorlardı birlikte. Yalnızlıklarını
unutuyorlardı şu koskoca orman içinde...
Tanrım, diyordu papatya içinden kimi kez.
Bu güzelliğin yanında benim yerim nedir ki?
O suyun içinde yaşar bense toprakta...
Elimi uzatsam tutamam bile onu... Oysa
öylesine istiyorum ki onun yanında olmayı...
- Ey güzel çiçeğim, ey benim nilüferim
seviyorum seni... Lâkin öylesine çaresizim ki...
Sana nasıl ulaşacağımı bile bilmiyorum...
Evet, orada olduğunu bilmek, sesini duymak,
güzelliğini görmek bile yetiyor bana ama
istiyorum ki elini tutayım, güzelliğine dokunayım.
Gel gör ki ben bir papatyayım, sen ise bir nilüfer...
Ayrı dünyalarda yaşayan iki ayrı çiçek...
Nilüfer, karşılıksız bırakmadı papatyanın sözlerini:
- Papatyaların en tatlısı, kemandan çıkan müzik aynı
ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır. Sen başkasın,
ben başkayım, sen ordasın, ben buradayım diye yerinme.
Gönül sesine kulak ver yalnız... Bir şeyi istiyorsan
yürekten iste....Sevgi, aşk, ne büründüğün kıyafeti,
ne makamı, ne mesafeleri ne de başka bir şeyi dinler...
Onun fermanı okunmaya başladımı her şey susar.
Her şey çaresiz kalır... Sevgi söz konusu olduğunda
kişi kendi dışındaki güçlerin insafına kalmaz.
Çünkü; kendisi de güçlü bir varlık haline gelir.
Ruhunun derinliklerinden gelen bu ezgi güçlenmeye
başladıkça kayıtsız kalamaz buna tüm evren...
Sen ki benim güzelliğime, aşkınla güzellik katmakta,
yalnızlığımı örtbas etmektesin. Benim ve kendinin
varolduğumu ispatlamaktasın dünyaya.
Şimdi kapat gözlerini sımsıkı...
Sıyrıl tüm düşüncelerinden...
Yalnızca ama yalnızca beni düşle...
Yanımda olduğunu, gölün sularında
elimi tuttuğunu hayal et... İste beni...
Göreceksin ki sevginin aşamayacağı engel yoktur!
Papatya, nilüferin dediğini yaptı. Yalnızca ama
yalnızca onun hayalini doldurdu tüm benliğine.
Kendini güzeller güzeli çiçeğinin
yanında farzetti. İstedi... İstedi...
- Aç gözlerini!, dedi nilüfer.
Papatya şaşkınlık içindeydi gözlerini açtığında.
Sevgili çiçeğinin yanında,
gölün suları içinde bir nilüfer çiçeğiydi artık o da...
Sevmek...
İstemek...
Hayal etmek...
İnanmak...
Olmayacak şey yoktur!
Eğer ki; bu duygulara sahipseniz...
( Balca sitesinden alınmıştır.)
Sevginin aşamayacağı hiç bir engel yoktur değil mi?Karşımıza çıkan engelleri aşmak imkansız gözükse bile.Ne dersiniz ? ...